Erkeklerde sıkça görülen karın bölgesindeki yağlanmanın risk taşıdığını Ayrıca uzmanlar, yağın vücutta biriktiği bölgenin de mühim olduğunu ve fazla kilonun çocukları da tehdit eder bir boyuta geldiğinin çağrısında bulunuyor.

Genel anlamda obezite vücuttaki yağ miktarının normalden daha fazla yani aşırı olacak şekilde artması olarak adlandırılabilir ve sıklıkla vücuttaki yağ oranındaki artışa paralel olarak vücut ağırlığında da artış meydana geldiğini söyleyebiliriz

Obezite’nin boy ve kilo değerlendirilmesi yapılarak ”vücut kitle indeksi” adı verilen bir formülle bulunduğunu belirtip, fakat bunun yalnızca yeterli olmadığının altını çizebiliriz, ”Çünkü unutulmaması gereken en önemli noktanın, obezite de vücut ağırlığının değil, vücuttaki yağ oranının anormal derece de artışıdır” ifadelerini kullanabiliriz.

KADINLARDA ARMUT TİPİ OBEZİTE

Yağların vücudun farklı bölgelerinde biriktiğini ve biriktikleri yerlere göre de klinik tedbirlerin farklı olabileceğini söyleyebiliriz. ”Mesela, kadınlarda yağ birikimi özellikle kalça ve basen bölgelerinde meydana gelmektedir ve ‘armut tipi’ obezite olarak tanımlanmaktadır. Erkeklerde ise yağ birikimi ilk olarak karında meydana gelmekte ve ‘elma tipi’ obezite olarak tanımlanmaktadır. Her iki olayda da vücut yağ miktarında artış gözlemlenmiştir dedi.

Elma tipi obezitenin yapılan araştırmalarda çok daha büyük ve ciddi sağlık problemlerini beraberinde getirdiğini göstermektedir” Bu yüzden obezite de özellikle bel çevresi ölçümünün de mutlaka ama mutlaka yapılması gereklidir.

TEDAVİ YÖNTEMİ, MUTLAKA KİŞİYE ÖZEL OLARAK BELİRLENMELİDİR

Obezitenin genel anlamda bireyin yakmış olduğu kalori değerinden çok daha fazla enerji tüketim sonucunda meydana gelen bir problem olduğunu ve bu dengenin şaşırmasında bariz farklı sebeplerin olduğunu, obezite tedavisinin mutlaka bireysel olarak programlanması ve diğer branşlarla işbirliği içinde olunması gerektiğini savunabiliriz.

Hastaların tedaviden önce, altta yatan başka bir rahatsızlığının olup olmadığının belirlenebilmesi için bir endokrinoloji uzmanı tarafından detaylı olarak gözlemlenmesi gereklidir

”Kalp krizi, hipertansiyon, dislipidemi, şeker, inme, safra kesesi hastalıkları, karaciğerde yağlanma, gastro-ösefagial reflü, adet düzensizlikleri, uyku apnesi, psikolojik problemler, eklemlerle ile alakalı rahatsızlıklar ve bazı kanser çeşitlerine sebep olabildiği için mutlaka tedavi edilmesi mühimdir.”

TÜRKİYE’DE 10 YETİŞKİNDEN 4’Ü FAZLA KİLOLU, 3’Ü OBEZ

Obezitenin Türkiye’de de gitgide artan bir rahatsızlık olduğunu belirterek, şunun altını çizebiliriz: ”Ülkemizde son yapılan çalışmaların sonucunda 10 yetişkinden 4’ü fazla kilolu, 3’ü ise obezdir. Konunun bundan daha da üzücü ve kaygılandırıcı olan tarafıysa artık çocuklarında obezite riski altında olmasıdır. Yapılan çalışmalara göre, ebeveynleri obez olan çocuklarda obezitenin daha fazla görüldüğünü ifade edilmektedir. Buna genetik faktörlerin yanında yaşam stilleri ve beslenme şekilleri de sebebiyet vermektedir. Hem kendi sağlığımız hem de çocuklarımızın sağlığı için obezitenin kesinlikle kontrol altına alınması gereken mühim bir rahatsızlık olduğu gerçeği idrak edilmeli ve ciddi bir istikrar ve azimle bu hastalıkla mücadele edilmesi şarttır.”

Küresel olarak sağlık bakanlıklarının da obezite ile mücadeleyi önemsediğini ve farkındalık projeleri hazırladığını söyleyebilir ve basın yayın organlarının da konuya hassasiyet içerisinde tutum sergilediğini ifade edebiliriz.

Bütün bu projelerin bile obeziteyi kontrol altına almaya hala yeterli olmadığını belirterek, kişisel olarak da herkesin düzenli olarak egzersiz, sağlıklı beslenme alışkanlığını bir yaşam şekli haline dönüştürmesi gerektiğini söylerken diğer tarafta da ve obezitenin çocukları da tehdit eden sakıncalı bir boyuta geldiğinin çağrısında bulunuyor.