Danimarka’da gerçekleştirilen bir çalışmaya göre; obez bir erkek ya da kadının erken ölüm riski, son 40 yıl içinde çarpıcı bir biçimde azaldı. Kopenhag Üniversitesi’nden Dr. Borge Norderstgaard ve ekibi tarafından gerçekleştirilen çalışma, 10 Mayıs 2016 tarihinde Amerikan Tıp Birliği’nin dergisinde yayımlandı. Danimarka’da gerçekleştirilen bir çalışmaya göre; obez bir erkek ya da kadının erken ölüm riski, son 40 yıl içinde çarpıcı bir biçimde azaldı. Kopenhag Üniversitesi’nden Dr. Borge Norderstgaard ve ekibi tarafından gerçekleştirilen çalışma, 10 Mayıs 2016 tarihinde Amerikan Tıp Birliği’nin dergisinde yayımlandı.

70’li yıllarda yapılan çalışmalarda; obez bireylerin herhangi bir nedenden ölüm riskinin yüzde 30 daha fazla olduğu iddia ediliyordu. Araştırıcılar, günümüzde bu farkın ortadan kalktığını belirtirken; obez bir bireyin herhangi bir nedenden ölme riskinin, normal kilodaki bir birey ile aynı olduğunu ifade ediyorlar. Çalışmada saptanan bir diğer önemli bulguya göre; en düşük ölüm riski, vücut kitle indeksi (VKİ)* 27 olan bireylerde gözlendi. Bu değer, yapılan sınıflamalara göre, fazla kilolu olarak değerlendiriliyor.

Yapılan çalışmada; 1976 yılından 2014 yılına kadar geçen sürede, farklı zamanlarda yapılan üç ayrı çalışma ve yaklaşık 120 bin kişiye ait veriler analiz edildi. Buna ek olarak, tüm nedenlere bağlı erken ölüm riskinin en az gözlendiği VKİ değeri; 70’li yıllarda 23,7 iken 2013 yılında 27 olarak açıklandı.

Dr. Borge Nordestgaard, çalışmaya ilişkin şunları söyledi: “VKİ değerinde 3,3 birimlik artış oldukça fazladır. VKİ’nin 27 olması, fazla kilolu olma anlamına gelir. ABD’de birçok kişi 27 değerinin çok üzerindedir. Bu nedenle; eğer biraz fazla kilolu olduğunuz için daha kısa bir ömrünüz olacağını düşünüyorsanız, bu doğru olmayabilir. Ancak bu sonuç, daha fazla yemek için bir mazeret olmamalıdır. Yani, kilo almaya çalışmamalısınız. Sonuç olarak biz yalnızca en sert sonucu, hayatta kalmayı inceledik; yaşam kalitesini araştırmadık. Bu nedenle de fazla kilolu bir birey olarak daha uzun yaşamanız, hastalıklarla birlikte yaşamanız anlamına da gelebilir. Hayatta kalabilirsiniz; ancak diyabet, kalp damar hastalıkları ve eklem sorunları ile karşılaşmış da olabilirsiniz. Araştırmada bunlarla ile ilgili bir inceleme yapmadık.”

Hem Danimarkalı hem de Amerikalı uzmanlar; obez ya da fazla kilolu bir birey için daha uzun bir yaşam sürmenin, özellikle kronik hastalıklarla mücadele anlamında, daha iyi bir yaşam ile eş değer olmadığını belirttiler. Amerikalı uzman Lona Sandon da, Nordestgaard’ı destekledi ve şunları söyledi: “On yıllar içerisinde oluşan büyük farklılık; ilaç ve diğer tedavi yöntemlerindeki gelişmelerin sonucunda, fazla kilosu olan ve buna eşlik eden hastalıkları bulunan bireylerin daha uzun yaşamasından kaynaklanmaktadır. Bir kişide kilo fazlası olması, o kişiyi daha sağlıklı kılmaz. Bu sonuç; doktorların kilolu bireylerde görülen belirtileri, eskiye göre daha iyi bir şekilde tedavi edebildikleri anlamına gelir.”

Sandon, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İdeal kilonuzda, fazla kilolu ya da obez olabilirsiniz. Önemli olan; sağlıklı beslenme ve egzersiz yapma yönünden, bireysel olarak en iyi durumda olmanızı sağlayacak çabayı harcamanız ve kronik hastalık riskinizi azaltmanızdır. Beden ölçümüzden bağımsız olarak sağlıklı beslenme ve egzersiz yapma davranışları, sağlığımızı korumamıza ve kendimizi iyi hissetmemize yardımcı olur.”

*Bir bireyin düşük kilolu, normal kiloya sahip, fazla kilolu ve obez kategorilerinden hangisinde yer aldığını anlamak için vücut kitle indeksi kullanılır. Vücut kitle indeksi (VKİ), boy ve kiloya göre hesaplanır, kilogram cinsinden vücut ağırlığının metre cinsinden boyun karesine bölünmesi ile elde edilir. Günümüzde VKi değerlerine göre, 18.5 – 24.9 arası normal, 25 – 29.9 arası fazla kilolu, 30 ya da daha fazlası obez olarak sınıflandırılmaktadır.