Hepimiz uyku sorunları yaşamaktayız. Bazı zamanlar yeterince uyusak bile yataktan kalkamadığımız zamanlar illaki olmuştur. Bazı zamanlarda ise gün içerisinde çok çalışmış olsak da gece yatağa girince uykuya dalamayıp akrep ve yelkovanı izler hatta sabahlar dururuz. Uykusuzluk da uyku problemlerinin başka bir örneğidir.

O halde, uyku sorunlarının başlıca nedenleri neler olabilir? Yapılan çalışmalara göre uyku problemlerinin son on sene de özellikle artış gösterdiğini ve farklı nedenleri olduğunu gösteriyor. Bundan dolayıda obezitenin ve beslemenin uyku sağlığı üstüne etkilerine gelin birlikte bakalım.

Erişkinlerde vücut kitle indeksi (kilonun (kg) boyun (metre) karesine bölünmesi ile hesaplanır) 30 ve üstünde olan bireyler obez, 25 ve üstünde olan bireyler fazla kilolu olarak tanımlanır. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) verilerine göre 2016 yılı itibarıyla dünya genelinde 18 yaş üzeri yetişkinler arasında 1,9 milyar kişi aşırı kilolu, 650 milyon kişi ise obez. 5-19 yaş arasındaki çocuklar ve ergenler arasında aşırı kilolu ya da obez olanların sayısı ise 340 milyon. Bu sonuçlar obezitenin erişkinlerde çok sık görülen bir sağlık problemi olduğunu gösteriyor. Bilim insanları obezitenin uyku bozuklukları riskini artırabileceğini savunmakta. Bu durumun nedeni obezitenin beslenme kalitesini düşürmesi ve açlık, tokluk hissiyle ilgili hormonları etkilemesiyle alakalı olabilir.

Daha önce yapılan birçok araştırmada ideal kilosunda olupta düzenli beslenen bireylerin daha sağlıklı uyuduğu, fazla kilolu olanlar ise ideal kiloda olanlara göre 10-15 kat fazla horladıkları ve uykularının bölündüğü gözlemlendi. Ayrıca çalışmalara göre uyku süresi ile fazla kilonun bir alakası olduğu söyleniyor. Buna istinaden normal kiloda olanların günlük ortalama uyku süresi 9 ila 10 saat iken fazla kilolu olanlar günde ortalama 4 ila 6,5 saat uyuyabilmekte.

Bunun obez olan bireylerin hayat kalitesinde ciddi oranda düşüklük olduğunu gösteriyor. Uyku yalnızca yorgunluğumuzu gidermiyor. İlave olarak biz uyurken vücudumuzdaki birçok organda hücre yenilenmesini yardımcı olan mekanizmalar harekete geçiyor ve bu organlar kendi kendini onarıyor. Fazla uyumadığımızda kendini tamir edemeyen organlarımızın belli başlı hastalıklara yakalanma riski de artabiliyor.