Duodenal Switch Ameliyatı Duodenum Nedir?

En yaygın ismiyle Duodenal Switch bariatrik cerrahi uygulamaları arasında en kapsamlı kilo verme yöntemidir.  İsmin kökeni ise duodenum‘dan gelir. Duodenum nedir, diye sorulacak olursa da “onikiparmak bağırsağı”dır.  Aynı zamanda Duodenum ülseri de çok sık görülen hastalıklardan biridir. Metabolizmayı doğrudan etkileyen bu obezite cerrahisine ait bilgileri bu yazımızda bulabilirsiniz. 

Duodenal Switch Ameliyatı Nedir?

Temelde biliopankreatik diversiyon yöntemine benzemekle birlikte bu yöntemde daha büyük bir mide kesiti bırakılır. Ve midenin alt kısmı yerine tüp mide ameliyatına benzer şekilde sol dış kısmı alınır. Fakat tek başına yapılan tüp mide işleminden farklı olarak çok daha geniş bir tüp mide işlemi uygulanır.

Midenin alt kısmında yer alan, Pylor adı verilen ve yemeklerin bağırsaklara girişini düzenleyen kas yapısı da işlevini yerine getirmeye devam eder. Bu kasın bittiği yerin yaklaşık 2 cm altından onikiparmak bağırsağı mideden ayrılır ve yemek girişine kapatılır. Ancak 2 cm’lik bölümü korunur. Sonrasında BPD ameliyatına benzer şekilde ince bağırsaklarda işaretleme işlemine geçilir. Bu aşamada BPD ameliyatından farklı olarak son 50 cm değil, son 100 cm’lik bölüm işaretlenir. Ortak kanal olarak adlandırılan bu kısmın daha uzun tutulması nedeniyle emilim sorunları BPD ameliyatına kıyasla daha az görülür.

Ayrıca mide ile bağlantı son 200 cm’lik bölümden değil 250 cm’den yapılır. Diğer uç ise safra ve pankreas enzimlerinin yiyeceklerle buluşturulmak istendiği 100 cm’e bağlanır. Bu sayede de beslenme emilim sorunları BPD ameliyatına göre daha azdır. Sonuç olarak ortak kanal (bağırsakların birleştiği noktadan sonrası) biliopankreatik diversiyonda yaklaşık 50 cm iken, duedenal switch operasyonunda yaklaşık 100 cm’dir.

Mide ile ince bağırsak arasındaki bağlantı mideye direk olarak değil, korunan 2 cm civarındaki oniki parmak bağırsağına yapılır. Bu nedenle mide ülseri gelişme riski de yok denecek kadar azalmış olur.

Duodenal Switch Ameliyatı Sonrası

Bu ameliyat yönteminde vitamin ve minerallerin emilim oranı biliopankreatik diversiyona göre daha fazladır. Başka bir deyişle, vitamin ve mineral takviyesi ihtiyacı daha azdır. Hastalar yaklaşık 4-5 gün hastanede kalmalarının ardından taburcu olurlar. Ameliyat sonrası önce sıvı gıdalara başlanır. Sonra yavaş yavaş püreli gıdalara ve katı gıdalara geçiş yapılır. Duodenal switch ameliyatı sonrası korunan mide büyük olduğundan beslenme çok daha kolay gerçekleşir.

Genelde vücut kitle indeksi vki 40’ın üstünde olan hastalara uygulanan bu ameliyatlar diyabetik hastaların kan şekeri kontrolünde de son derece yüz güldürücü sonuçlar vermektedir. Bu da tip 2 diyabet gibi hastalıkların oluşumuna engel olduğunu anlamına gelmektedir. Aksi takdirde fazla kilolar bu gibi birçok farklı hastalığı tetikleyebilmektedir. Bu yüzden böyle durumlarda obezite cerrahisine güvenip ameliyat olmanız önerilmektedir.

Hastalar ameliyattan sonra ömür boyu vitamin ve mineral takviyesine ihtiyaç duyarlar. Özellikle B12, demir ve kalsiyum oranları sürekli takip edilmelidir. Bu ameliyattan sonra hastalar yoğun bir şekilde takip edilmelidir. Takip edilmeyen hastalarda beslenme problemleri görülebilir. Ameliyatın yan etkileri arasında ishal, kötü kokulu gaz çıkarma, safra kesesi taşı ve protein eksikliği gibi yan etkiler görülebilmektedir.

Bilgi Almak için İletişime Geçin!

0212 953 20 08

Uzman Ekibimiz Size Bilgi Vermek için Hazır!

    Neden Biz?

    8
    Yıllık Tecrübe
    95 %
    Hasta Memnuniyeti
    25
    Ülkede Faaliyet

    Güncel Blog Yazılarımız

    Obezite Ameliyatlari Sonrasi Egzersiz ve Spor Sürecleri

    Obezite Ameliyatı Sonrası Spor ve Egzersiz Süreçleri

    Obezite çağımızın en önemli hastalıklarından biridir. Sadece fazla kilolar değil, hayatınızı tümüyle etkileyecek bir hastalıktır. İlerleyen süreçte tip 2 diyabet hipertansiyon gibi rahatsızlıkları da beraberinden…