Bir ziyafetten sonra kimin karnı ağrımamıştır ki ? Birçok kişi bazen çok fazla yemek yer; ancak tıkınırcasına yeme bozukluğu, arada bir fazla yemek değildir.

Tıkınırcasına yeme bozukluğunun tanımlayıcı özellikleri; kişinin, objektif olarak, büyük miktarlarda yiyecek tükettiği; yeme davranışı üzerinde kontrol kaybı hissettiği ve tekrarlayan aşırı yeme dönemleridir. DSM V’e göre (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatiksel El Kitabı); tıkınırcasına yeme atakları görülen kişiler, düzenli bir şekilde, aşırı yemek zorunda hissederler. Bu durum; 3 ay ya da daha uzun bir zaman boyunca, haftada en az bir kez tekrarlanır. Bu hastalığa sahip kişiler; ne kadar yediğini, hatta bazen ne yediğini bile kontrol edemediği hissine kapılırlar. Genellikle tek başlarına, rahatsızlık hissedene kadar yerler ve aç olmadıkları halde bile yemek yiyebilirler. Yemekten sonra ise; suçluluk, utanç, tiksinme ve üzüntü hisseden bu kişiler; yakalandıkları bu aşırı yeme davranışını saklamak için arkadaşlarından, hatta ailelerinden bile uzaklaşabilirler.

Bir diğer yeme bozukluğu: Bulimia

Tıkınırcasına yeme bozukluğuna benzer şekilde, Bulimia Nervoza isminde bir başka yeme bozukluğu daha bulunmaktadır. Bulimia Nervoza; denetimi yitirmiş olma duygusunun eşlik ettiği, yineleyen, büyük miktarda yeme ataklarından oluşur. Bulimia’sı olan kişiler de düzenli olarak aşırı yemek yerler. Kontrolü kaybetme, utanç ya da suçluluk hissi duyma şeklinde, olumsuz duygulara da sahip olabilirler; ancak en önemli farklılıkları, yemek yedikten sonra, yiyecekten arınma davranışı göstermeleridir. Bulimia varlığında, kişi kendi kendine kusmayı başlatabilir. İshale sebep olan ya da idrar atılımını çoğaltan ilaçlar kullanabilir. Bunun yanında, çok fazla egzersiz yapma ihtiyacı duyabilir. Yiyecekten arınma, tıkınırcasına yeme bozukluğunda görülen bir durum değildir.

ABD’de en sık rastlanılan yeme bozukluğu

Tıkınırcasına yeme bozukluğu; Birleşik Devletler’de en sık rastlanılan yeme bozukluğudur. Kadınlarda biraz daha sık görülen bu rahatsızlık; erkeklerde ise, genelde orta yaşlarda görülmektedir. Altı milyondan fazla Amerikalı, hayatlarının bir döneminde, mutlaka bu rahatsızlık ile karşılaşmaktadır. Ergenlerin ise %1.6’sında, tıkınırcasına yeme bozukluğu mevcuttur.

En sık konulan tanı majör depresyon

Yeme bozukluklarının neden ortaya çıktığı tam olarak bilinmemektedir. Kişinin genetiği, psikososyal durumu ve çevresel birçok faktörün birleşimi, bu rahatsızlığın oluşmasında rol oynayabilir. Diyet yapmak, yeme bozukluğuna yol açabilmektedir; ancak tek başına etkili olup olmadığı net bir şekilde bilinmemektedir. Bazı kişiler; yemekle ilgili koku ya da görüntü gibi, yiyecek çağrışımlarına fazla duyarlı olabilirler. Bu rahatsızlık; kişinin sevdiği birini kaybetmesi ya da kilosu ile ilgili bir alaya maruz kalması gibi, stresli ya da travmatik bir olaydan sonra da ortaya çıkabilir. Tıkınırcasına yeme bozukluğuna en sık eşlik eden hastalıklar; duygu durum bozuklukları ve kişilik bozukluklarıdır. En sık konulan tanı ise, majör depresyondur. En sık görülen kişilik bozuklukları ise; kaçıngan, borderline ve obsesif kompulsif kişilik bozukluklarıdır.

Bu rahatsızlığa yakalanan hastaların çoğunda obezite de görülebilir

Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu yaşayan kişilerde, fazla kiloları ile ilgili tedavi arayışı içinde olan kişilerin, yaklaşık %30’unda, bu rahatsızlığın olabileceği belirtilmiştir. Bu rahatsızlığa yakalanan hastaların çoğuna, değişen derecelerde, obezite de eşlik etmektedir. Tıkanırcasına yeme bozukluğu hastalarının bir kısmı, yemeği kontrol etmek için çabalamaya devam ederler. Bir kısmı ise; daha önceden yaşadıkları başarısız deneyimler nedeniyle, diyet yapmayı bırakırlar. Bu kişiler, Bulimia’dan farklı olarak, kusma ya da ilaç yardımıyla yediklerini çıkartmadıkları için, obezite ve obeziteye bağlı problemler görülebilir. Obeziteye bağlı tıbbi komplikasyonlar (diyabet, uyku apnesi, hipertansiyon, sertleşme güçlüğü, kalp damar hastalıkları, sindirim sorunları gibi); yaşam kalitesinin azalması ve bireylerin topluma ayak uyduramaması gibi olumsuz sonuçlara da yol açabilir. Kişiler, uyku ile ilgili sorunlar yaşayabilirler. Özsaygının azalması ve vücut görünümünden utanma duyguları ile mücadele edebilirler.

Tedavisi mümkün mü?

Eğer tıkınırcasına yeme bozukluğunuz olduğunu düşünüyorsanız, karamsarlığa kapılmayın. Çünkü etkili bir şekilde tedavi edilmesi mümkün. Birinci adım; davranışınıza tanı konulmasıdır. Bunun için de, doktor veya diğer bir sağlık profesyoneli, sizi fiziksel açıdan inceleyecek; yeme alışkanlıkları, duygusal durum, vücut görünümü ve yiyeceklere yönelik tutumunuz ile ilgili sorular soracaktır. Konunun uzmanı bir psikiyatrist ya da psikolog ile konuşarak, duygusal konular üzerinde çalışmanız çok önemlidir. Bilişsel davranış tedavisi, tıkınırcasına yemeyi ateşleyen olumsuz düşünce şekillerini değiştirmede yardımcı olabilir. Kişiler arası tedavi ile, bu davranışa etkisi olabilen ilişki sorunları ortaya konabilir. Bir beslenme uzmanı ile; sağlıklı yeme alışkanlıkları üzerinde çalışmalar da yapılabilir. Yeme arsuzunu ve tıkınırcasına yeme baskısını kontrol edebilecek bazı ilaçlar mevcuttur. Diğer danışmanlıkların yanı sıra, bu tür ilaçların kullanımı ile ilgili olarak da, doktorunuza başvurmanız önemlidir.

Risk taşıyan bireyler önlem almalı

Eğer tıkınırcasına yeme bozukluğu yönünden risk taşıyan biriyseniz, bu davranışın gelişmemesi için harekete geçmelisiniz. Suçluluk duygusu, utanç, özsaygının azalması gibi sorunlarınız varsa; yiyeceğe yönlendirilen dürtüler hissediyorsanız ve ailenizde yeme bozukluğu gösteren bireyler bulunuyorsa, bir uzmandan yardım almanızda çok büyük fayda bulunmaktadır.