Mide bypass ameliyatları ABD’de en sık yapılan obezite ameliyatlarından birisi. Bu ameliyat ile etkili kilo kaybı elde edilmekte ve insülin duyarlılığı artmaktadır. Aynı zamanda; erken dönemde, hastaların önemli bir kısmında şeker hastalığı düzelmektedir.

Mide bypass ameliyatı sonrası; kan şekeri kontrolü ve dokuya özgü insülin duyarlılığındaki iyileşmeler iki evrede gerçekleşir. Birincisi; ameliyattan haftalar sonra ortaya çıkan ilk evredir. Bu aşamada kan şekeri normale gelir. İkincisi ise; ameliyattan sonraki 18. aya kadar sürer. Bu evrede çevresel dokularda (özellikle kasta) insülin duyarlılığı artar.

Son on yılda, üzerinde çok çalışılan bir alan olmasına karşın, obezitede iskelet kasında görülen insülin direncinin nasıl değiştiği netlik kazanmış değildi. Mekanizmalardan birisi; hücre içinde yer alan mitokondrinin, yağ asitlerini yakma yeteneğinin azalması sonucunda; “sfingolipid” ve “diaçilgliserol” adı verilen yağ moleküllerinin birikmesiydi. Yapılan hücre kültürü çalışmalarında, bu moleküllerin insülin direncine yol açtığı ortaya konmuştu. Kas seramid içeriğindeki artış ile insülin direnci arasında bir ilişki olup olmadığı ise tam olarak net değildi. Egzersizin mitokondri işlevini iyileştirdiği ve kas hücresi içindeki diaçilgliserolü azalttığı, bazı çalışmalarda gösterilmişti.

Obezite cerrahisi egzersiz programları ile birlikte daha etkili

Yeni yayımlanan bir çalışmada; obez olan bireylerde, obezite cerrahisi ile birlikte uygulanan egzersiz programının etkileri incelendi. Çalışma; mide bypass ameliyatı sonucu gerçekleşen kilo kaybının, egzersizle birlikte ya da tek başına, mitokondrideki enerji akışı ve kas içi yağ akımı üzerinden insülin duyarlılığını artırdığı düşüncesiyle planlandı.

Uygulanan egzersiz programında, ameliyat sonrası 3-9 aylık döneme yoğunlaşılırken; bu dönemde, belirgin kilo kaybına bağlı olarak, çevresel dokulardaki insülin direncinin azaldığı gözlemlendi. Çalışmada; mide bypass ameliyatı geçiren 101 hasta, iki ayrı gruba bölündü. İlk gruba 6 ay süren orta düzeyde bir egzersiz programı uygulanırken; diğer gruba ise sadece sağlık eğitimi uygulandı. Sonrasında yükleme testi yapılarak, insülin duyarlılığı indeksi tespit edildi. İskelet kasından alınan biyopsi örneklerinde, mitokondrideki enerji ile kas içi yağ akışı değerlendirildi.

Eğitim grubunda kas trigliseridleri ve sfingolipidler azalırken; egzersiz grubunda, buna ilaveten, mitokondrideki enerji aktivitelerinde iyileşme saptandı. Uzmanlar ayrıca, egzersiz grubunda seramid miktarının daha belirgin azaldığını belirtirken; insülin duyarlılığı indeksinde ek faydalar elde edildiğini ifade ettiler.

Sonuçlar; obezite cerrahisi sonrası, kilo kaybı ile birlikte, kas hücresinin enerji akışını daha iyi duruma getirmek için uygulanacak bir egzersiz programının önemini ortaya koydu. Uzmanlar; obez bireylerde, obezite cerrahisi ile birlikte uygulanan egzersizin, insülin duyarlılığını daha belirgin artırdığını ve kan şekerinin çok daha etkin bir şekilde kullanılabildiğini belirttiler.