Cazzo E ve arkadaşları tarafından Obesity Surgery isimli dergide yayımlanan makaleye göre; kilo verdirme ameliyatlarının bir tipi olan mide bypass işlemi, karaciğerdeki yağlanmayı belirgin bir şekilde azaltıyor.

Bilindiği üzere karaciğer yağlanması metabolik sendromun önemli bileşenlerinden birisi. Kilo fazlalığı, kan şekeri yüksekliği ve insülin fazlalığının tetiklemesi neticesinde ortaya çıkan bu sorun; çok uzun yıllar herhangi bir bulgu vermeksizin ilerleyebiliyor. Çok ciddi karaciğer hasarına neden olmadığı müddetçe, rutin kan testleri ile de anlaşılması mümkün olmayan bu durum, ileri evre karaciğer yetmezliği ve buna bağlı siroz gelişimine neden olabiliyor.

Karaciğer yağlanmasında bugüne kadar pek çok medikal yöntem denenmiş olmasına rağmen, efektif kilo ve kan şekeri kontrolü dışındaki hiçbir yöntemin, uzun sürede başarı sağlaması mümkün olmamakta. Sadece kilo kontrolü sağlayan obezite ameliyatlarının karaciğer yağlanması üzerinde olumlu etkileri olduğu bilinmekte.

Cazzo ve arkadaşları tarafından yapılan araştırmada, karaciğer yağlanması olduğu bilinen obez bireyler, mide bypass ameliyatı öncesi ve ameliyattan 1 yıl sonra, NAFLD fibrosis skoru adı verilen bir test ile değerlendiriliyorlar. Karaciğer biyopsisinin daha invaziv ve komplikasyonlara neden olabilen bir yöntem olması nedeniyle, NAFLD fibrozis skorunun kullanıldığı çalışmanın sonuçlarına göre; ameliyattan 1 yıl sonraki değerlendirmelerde, adı geçen skorlarda anlamlı düşüşler gözlemleniyor. Ortalama fibrosis skorlarının 1,142’den 0,066’ya gerilediği görülen çalışmada, ilerlemiş fibrozisde %55 oranında azalma da tespit ediliyor. Bu azalmanın bayan hastalarda, daha fazla kilo verenlerde ve diyabet kontrolü daha iyi olan hastalarda daha belirgin olduğu da vurgulanıyor.