ABD’de yapılan bir araştırma, obezite ameliyatı geçirmiş hastaların sağlık harcamalarının, 4 yıl sonra bile %40 oranında azaldığını ortaya çıkardı. Ameliyat öncesinde şeker hastalığı bulunan bireylerin sağlık harcamalarında ise, iki kat daha fazla tasarruf edildiği belirtildi.

Maliyetlerin azalmasındaki temel etkenler; hastane başvurusu sayısındaki azalma ile birlikte; diyabet, yüksek tansiyon ve kalp hastalığı için kullanılan reçeteli ilaç ihtiyacındaki azalmadan kaynaklanıyor. Çalışmanın yazarlarından Amerikan Metabolik ve Bariatrik Cerrahi Derneği (ASMBS) başkanı Dr. John Morton: “Obezite ameliyatları uzun ömür ve yaşam kalitesi bakımından diğer tüm tedavi yöntemlerine göre daha yüksek bir başarı sağlamaktadır.” şeklinde konuştu. Söz konusu çalışmanın sonuçları, 4 Kasım 2015 tarihinde düzenlenen Obezite Haftası etkinliklerinde sunuldu.

Dr. Morton, Reuters Health ile yaptığı röportajda şunları söyledi: “Çalışmamız, Amerika’daki 50 eyaletin tümünü ve birden çok sağlık planını yansıtması bakımından çok değerli. Ayrıca, sadece ameliyat olmuş hastalar değil; ameliyat olmamış hastalar da takip edildi. Sonuçlar, obez hastaların maliyetinin yükselmeye devam ettiğini, obezite cerrahisi yapılan hastaların ise ilaç ve diğer maliyetlerinin giderek azaldığını gösteriyor. Şeker hastalarında ise, maliyetlerde çok daha ciddi bir tasarruf söz konusu.”

Diyabetli hastalarda daha fazla tasarruf sağlandı

Çalışma kapsamında, en az 15 milyon kişiyi kapsayan Truven Health Analytics Commercial Claims isimli veritabanı kullanıldı. Toplamda 823 mide bypass hastası belirlendi. Bu hastalar, ameliyat olmamış 786 hasta arasında; yaş, cinsiyet ve coğrafi konuma ilaveten, eşlik eden diğer hastalıklara (diyabet, hipertansiyon ve hiperlipidemi) bağlı olarak eşleştirildi. Tüm ameliyatlar 2008 yılında gerçekleştirilirken, hastaların 2004-2012 yılları arasındaki verileri analiz edildi. Mide bypass ameliyatının ortalama maliyeti 25 bin 239 dolar olarak hesaplandı.
Araştırmacılar, ameliyattan sonraki dört yıl boyunca, her yıl için sağlık giderlerinin gitgide düştüğünü belirttiler. Diyabetik hastalarda ise maliyetler, ameliyattan sonraki iki yılda %23 oranında düşerken, takip eden üç yılda %69’a kadar düşmüş olarak görüldü.

Konuyla ilgili konferansta sunulan bir başka araştırmada; Sağlık Yasası altında, obezite cerrahisinin sigorta primleri üzerindeki etkisinin minimum olmasına rağmen; pek çok eyaletin bu cerrahiyi sigorta kapsamına almaya karşı çıktığı belirtildi. Yazarlar, ameliyatla sağlanan faydayla birlikte, sigorta primlerinin -fazla olmasa da- genel olarak daha yüksek olduğunu ifade ettiler. Çalışmada adı geçen yerlerden Oregon ve Oklahoma’da, sigorta primlerindeki farklar sırasıyla 24,6 ve 29,3 dolar olarak belirtildi. Virginia’da ise aylık primlerin 14 dolar daha düşük olduğu ifade edildi.

Bazı eyaletler cerrahi tedaviyi kabul etmiyor

Vanderbilt Üniversitesi’nden Dr. Wayne English, çalışma ile ilgili şunları söyledi: “Bu araştırma, obezite cerrahisinin kapsama alınmama nedeninin, gerçekte bir maliyet sorunu olmadığını gösteriyor. Asıl sorun, bariatrik cerrahinin, gerçek maliyeti konusundaki yanlış düşünceler ya da ayrımcılık olabilir. Her iki durumda da, yetersiz politikalar, pek çok eyalette her gün milyonlarca insanı etkilemektedir. Obezite cerrahisine erişimin, nerede yaşadığınızla ilgisi olmamalıdır. Sağlık yasası altında faaliyet yürüten sağlık sigortası pazarında, eyaletler arasında büyük eşitsizlikler söz konusudur.”

Bu çalışmada da adı geçen Dr. Morton, yaptığı açıklamadı şunları söyledi: “Toplamda 27 eyalet, obezite cerrahisini sigorta kapsamına aldı. Sigorta kapsamına almayanlar, buna en çok ihtiyaç duyan güneydoğu eyaletleridir ve sıklıkla dillendirilen neden de maliyettir. Sanırım hepimiz obezite cerrahisinin; güvenli, etkili, dayanıklı ve hastalar için gerekli bir tedavi olduğunu farkındayız. Asıl sorun; bu eyaletlerin neden hala bu cerrahiyi dışladığıdır. Maliyet açısından bu çalışmanın gösterdiği, oldukça az bir ilave maliyet getirdiğidir.”
Dr. Morton aynı zamanda, diğer derneklerle birlikte ASMBS’nin, ABD Sağlık ve İnsani Hizmetler Bakanlığı (HHS) İnsan Hakları Ofisi’nden, bu eyaletlerin obezite cerrahisini sigorta kapsamına alamamasının “ayrımcılık” olduğu konusunda şikâyetçi olduğunu” belirtti.