Fibromiyalji; yaygın kas ve eklem ağrısı, yorgunluk, yetersiz uyku, bellek ve konsantrasyon bozuklukları ile kendini gösteren, depresyon ve diğer duygudurum bozuklukları ile yakından bağlantılı bir hastalıktır. Fazla kilosu olan bireylerde iskelet ve kas ağrılarının daha yaygın olarak görülmesi ile de bağlantılıdır.
Biyolojik, psikolojik ve sosyal bir rahatsızlık olan fibromiyaljinin, ABD toplumunun % 2-5’ini etkilediği belirtilmektedir. Ülkemizde de 20-64 yaş aralığındaki kadınlarda, %3-4 oranında fibromiyalji görülmektedir.

Kilo fazlalığı, özellikle egzersiz düzeyi düşük olan kadınlarda, fibromiyalji riskini artırmaktadır. Araştırmalar da fibromiyalji hastalarında obezite oranlarının yüksek olduğunu bildirmektedir. Obezite sorunu olan fibromiyalji hastalarında kilo verilmesi ile ağrı, hassas nokta sayısı ve duyarlılıkların azaldığı da bilinmektedir. Yine kilo verme sonucunda bazı hastalarda fibromiyaljinin tamamen ortadan kalktığı gözlemlenmiştir.

“Fibromiyaljide Obezitenin Yeri”ni araştıran birçok çalışmada; ağrı, yorgunluk, uyku, depresyon, endişe ve iş görme gibi alanlarda ölçümler yapılmıştır; ancak obezitenin fibromiyaljiye bağlantılı diğer durumlar ile olan ilişkisine ait çok az bilgi mevcuttur. Örneğin; manik depresif bozukluk, kullanılmakta olan ilaç sayısı ve türleri, eş zamanlı hastalıklar, stres ve geçmişte istismar öyküsü gibi. Dr. Carmen Gota ve meslektaşları tarafından yapılan bir çalışmada; vücut kitle indeksinin fibromiyalji üzerindeki etkisini ölçerken, bu durumlar da incelendi.

Fibromiyalji tanısı almış, %29.9’u fazla kilolu ve %43.8’i obez olan, 224 hastanın ele alındığı çalışmada; hastalar normal kilolu, fazla kilolu ve obez olmak üzere üç gruba ayrıldı. Çalışma, kilo problemlerinin fibromiyalji hastalarında yaygın olduğunu doğrulamaktaydı. Ayrıca, obez fibromiyalji hastalarında depresyon oranlarının da daha yüksek olduğu saptandı. Tüm bunlara ilaveten obez hastalarda iş görme yeteneğinde azalma, daha az egzersiz yapma, daha fazla eşlik eden hastalığa sahip olma, fibromiyaljiye yönelik daha fazla ilaç kullanma ve istismara maruz kalma oranlarında da daha fazla bir artma gözlemlendi.

Sonuç olarak; kilo problemlerinin hastaların duygudurumu ve iş görme yeteneğine olumsuz yansıdığı ve tedavinin yöneldiği temel amaçlardan birisinin de kilo kontrolü olması gerektiği bildirildi. Uzmanlar, bu aşamada en büyük görevin fibromiyalji tedavisi yapan hekimlere düştüğünü belirtiyor. Bu konumdaki hekimlerin obezite ile ilişkili durumların farkına varması ve kilo kontrolü konusunu hastaları ile görüşmeleri gerektiğini de vurguluyorlar.